Madde enerjinin bir formudur. Bunu çok uzun zamandan beri biliyoruz. Her madde, atomlarının elektron yapısından kaynaklanan ve o maddeye özel olan bir elektromanyetik ışınıma sahiptir. Bu elektromanyetik salınım (ya da foton ışınımı) şimdiye kadar deneysel amaçlı olarak kullanılmış olan hassas foton ölçüm aletleriyle ölçülebilir. Kuantum fiziğinden bildiğimiz gibi fotonlar aynı anda hem tanecik hem de dalga-frekans yapısındadır. Şu andaki çalışmalar her maddenin yaydığı kendine özel frekans paternini tek tek ayırabilecek teknolojiye doğru ilerlemektedir. Ancak teknoloji halen, maddelerin biofoton yayılımlarını ya da frekans paternlerini inceleyebilecek ve birbirinden ayırabilecek seviyede değildir. Biorezonans Nedir?
Biofotonlar…
Biofotonlar canlı dokulardan yayılan elektromanyetik ışınımlara verilen isimdir. Biofotonlarla ilgili olarak öncelikle Prof. Popp ve ekibinin yaptıkları tüm dünyada yankı uyandırmakta ve biofoton çalışmalarına yön vermektedir. Biofotonlar konusunda şu anda dünya üzerinde çok sayıda ve çok merkezli çalışma yürütülüyor ve şimdiye dek bulunanlar sadece sağlık alanında değil diğer birçok alanda farklı bir gelecek vaat ediyor.
Biorezonansın gelişimi...
Morell tipi biorezonans temelde akupunktur konusunda çalışmalarıyla bilinen Dr. Voll’ün (ve çağdaşı Dr. Rhayadaku’nun) 1960’lı yıllardaki elektroakupunktur ölçümleri sırasında yapılan gözlemlerinin homeopati kurallarıyla birleştirilmesini temel alır. Akupunktur noktalarının elektriksel direnç ölçümlerinin test edilmesi elektro-akupunktur olarak bilinir. Biorezonans elektroakupunktur testleri sırasında kullanılan elektriksel devre içine homeopatik ilaçların sokulmasının akupunktur noktasından alınan elektriksel direnç ölçümünü değiştirdiği gözlemine dayanır.
Homeopatik ilacın etkisi vücudun meridyen sisteminde elektriksel değişikliklere yol açmaktadır ve bu gözlem biorezonansın temelini atmıştır. Her madde enerjetik bir özelliğe, bir frekans paterniner sahiptir ve bu frekans paterni vücutla etkileşime girebilmektedir. Bu frekans paternini ölçmek mümkün değildir ancak vücut üzerindeki etkileri ölçülebilir. Yani homeopatik frekanslar şu andaki teknoloji ile ölçülemez, vücut üzerine etkileri ise ölçülebilir.
Zaman içinde maddelerin frekans paternleri ile vücudun frekans paternini karşılaştıran ve eşleşmelere bakarak vücudun yaşamsal özellikleri ya da organların durumu ya da gıda intoleransı olup olmadığı ile ilgili testler yapan cihazlar çıkmış olsa da bu cihazlar burada bahsedilen MORELL tipi biorezonans kavramı ile alakalı değildir. Maddelerin frekans paternlerini görmek, ölçmek mümkün olmadığı için bu frekans paternlerini vücut frekans paterni içinde aramak ve eşleşme yapmak da tabii ki mümkün değildir. Morell tipi biorezonans kavramında tedavinin vücut üzerine etkilerini ya da verilen frekansın vücutla rezonansa girip girmediğini vücut üzerinde yapılacak akupunktur ölçümleri ile ya da bazı bioenerjetik tekniklerle gözlemek mümkündür ancak bu gözlemler test-ölçüm olarak algılanmamalıdır. Bu ölçümler cihaz tarafından yapılmaz, tecrübeli bir terapist tarafından algılanabilir ancak bunlar bildiğimiz anlamda testler olarak sunulmamalıdır.
Biorezonans Terapileri ile destek verilebilen hastalıklardan bazıları;